ERP Komitesi - ERP Pazarı Çalışma Grubu: ERP üreticilerinin düşünceleri - I

Dünyada 90’lı yıllarda üretim planlama sistemlerini desteklemek amacıyla ortaya çıkan ERP uygulamaları, zaman içerisinde sadece şirket operasyonlarının yönetildiği entegre bir uygulama yazılımı olmaktan çıkarak, bugün kurumların ürettikleri tüm değer zinciri ile etkin iletişim kurabilen bir sistem haline geldi. 

“ - ERP Pazarı, dünya genelinde belirli bir kullanım yaygınlığına ulaşmış durumda, Türkiye’de şirketlerdeki ERP kullanımı ise halen beklenen, hayal edilen düzeylerde değil.”


Türkiye’de henüz büyük şirketlerin tamamı ERP kullanmıyor, kobiler’de kullanım oranı daha düşük ve  küçük ölçekliler firmalarda ise nadiren ERP kullanan firmalara raslayabiliyoruz.
 
Türkiye’nin dünya ekonomisi ile entegrasyonunun 2 000’li yılların başına  kadar sınırlı kalması, henüz endüstri topluluğu yolculuğumuzun başlarında olmamız, Türkiye’deki mevcut dış kaynaklı sermayenin azlığı, firmaların Kurumsal İş Çözümlerine kanalize ettikleri finansal kaynaklarının sınırlı olması, ERP sistemlerinin Türkiye’de yaygınlaşmasını  yavaşlatmış ve geciktirmiştir. Bu koşullara rağmen, Yurtiçi ve Yurtdışı kaynaklı olarak, ERP çözümlerinin firmalara sağladığı katkılar ve alınan sonuçların duyulması ile son yıllarda Türkiye’de ERP kullanımının gelişimi hızlanmıştır.

Henüz doygunluğa ulaşmayan bu pazardaki , yerli ve yabancı bir çok üreticinin Pazar araştırmalarına bakışlarını, pazar payları ile ilgili düşüncelerini paylaşacakları, bilgi alış verişinde bulunacakları ERP Pazarı Çalışma Grubu duyurusu Ekim ayı içinde yapılmıştı. Çalışma grubundaki komite üyelerinden  IAS Group CEO ve IAS Türkiye Genel Müdürü Behiç Ferhatoğlu, ABAS Türkiye Genel Müdürü Burhan Oralp ve SAP Eski Genel Müdürü Cem Yeker in Pazar Araştırmaları ile ilgili düşüncelerini sizlerle paylaşıyoruz.


IAS Group CEO ve IAS Türkiye Genel Müdürü, Behiç Ferhatoğlu
Biz, ERP konusunda pazar araştırması yapabilmek için önce pazardaki yazılımların sınıflandırmasının doğru olarak yapılması gerektiğini düşünüyoruz. ERP, ticari paket, muhasebe yazılımı, sektöre özgü yazılım, işletmelerin kendi geliştirdikleri  yazılımlar, sadece belirli iş süreçlerini kapsayan yazılımlar gibi çok sayıda kavram var kurumsal yazılım pazarında. 

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu kavramları ve dolayısı ile pazardaki ürünleri birbirinden ayırt etmek için kabul görmüş bir otorite yada sertifikasyon da  olmadığından dolayı durum daha da karışık bir hal alıyor. Yazılım şirketleri bu kavramları ticari amaçları doğrultusunda sahipleniyor.

Temelde böyle bir durum varken, pazardaki yazılımları çok iyi tanımayan pazar araştırma şirketlerinin daha çok ciro temelli olan ve beyana yada tahmine dayalı yaptıkları araştırmalar doğal olarak birbirinden çok farklı ve gerçekçi olmayan sonuçlar ortaya koyuyor.
Mevcut durumdan en fazla zarar gören ise elbette işletmelerindeki süreçleri takip edip yönetmek için yazılım arayan firmalar. Yaşanan karmaşa hatalı kararların verilmesine sebep olabiliyor.
 
 






Biz bu konuda gerekli sınıflandırma yapılmadan sağlıklı bir şekilde ERP Pazar araştırması yapılabileceğini düşünmüyoruz.


ABAS Türkiye Genel Müdürü, Burhan Oralp
ERP pazarını net anlayabilmek için öncelikle ERP yazılımı tarifinin doğru yapılması gerekir. Maalesef sadece stok-cari-muhasebe entegre çalışan yazılımların ERP olarak adlandıran yazılımevleri ve/veya kullanıcılar halen bulunmakta, tüketici yanlış yönlendirilmektedir.

Pazarın büyük kısmı tabiidirki büyük montanlı satışlar teşkil eder. Dolayısıyla, belirli ciroya ulaşmış firmaları örnek havuz (sample) olarak tercih edilip, ERP dağılımı belirlenmesi halinde; pazarın mali açıdan dağılımı gerçeğe yakın sonuçlara ulaştıracaktır. 




Bu nedenle; ISO ve TİM'in listelerinde ilk 1000'e girenlerle bu çalışma yapılabilir.


SAP Eski Genel Müdürü, Cem Yeker
Pazar araştırmasında ERP kavramından ziyade EAS yani Enterprise Application Software kavramına odaklanmak gerektiğine inanıyorum.

Geçtiğimiz yıllarda “yazılım üreticisi” firmaların rakkamlarını ele alarak yapılan Pazar araştırmaları ne yazık ki tüm pazarı yansıtamamaktadır. Bunun başlıca nedenleri:
  1. Sistem Entegratörleri ve kurumların (özellikle Banka sektöründe ve Kamu sektöründe) yaptıkları “geliştirmelerin”  bu araştırmada yer almaması;
  2. Tüm üretici firmaların rakkamlarını bu araştırmaya vermemesi; 
  3. Genelde istenilen rakkamların “Bakım” dahil rakkamlar olması ve yeni satışlar/bakım ayrıştırmasını tahmini olarak yapılması.
Tüm EAS harcamalarını GSMH’ya oranladığımızda endüstrileşmiş batı ülkelerinde 0,50% olarak kabul edilen oranın ülkemizde bunun çok çok altında kaldığını görüyoruz. Bunun nedeni , Türkiye’nin EAS pazarı olarak “gelişmekte” olan bir ülke konumunda olması  ve doğal olarak ağırlıklı bir “Donanım” pazarı olmasıdır. Yani ülkemiz bir transformasyon süreci içerisinde olup, EAS pazarının ve “Katma Değerli Servislerin” önümüzdeki yıllarda yüksek bir pazar potensiyaline sahiptir.

Bu iki noktadan hareketle Pazar araştırması yaparken “potensiyel” pazarın makroekonomik anlamda yaklaşık olarak bulunması ki, ben şahsen bu pazarın “Bakım Gelirleri” dahil edilmeden 150 – 200 milyon USD civarında tahmin ediyorum, sonrasında bağımsız bir kuruluş tarafından Sistem entegratörleri de dahil edilerek  sağlamasının yapılmasının en doğrusu olduğunu düşünüyorum.  Bu durum ayrı bir kalem olarak ve “Geliştirmeler” adı altında bu araştırmada kesinlikle yer almalıdır, çünkü bu geliştirmeler “iş ihtiyaçları” nedeniyle yapılmakta ve kesinlikle EAS için bir potensiyal teşkil etmektedir.

Ayrıca “Bakım” gelirlerinin bu araştırmaya herhalikarda dahil edilmesi gerekiyorsa, kesinlikle ayrı bir kalem olarak yer alması daha doğru olacaktır. Zira, müşteri kitlesi yüksek olan üreticilerin doğal olarak ta bakım gelirleri yüksek olacaktır, fakat bu pazar konusunda bir fikir verememektedir. Ayrıca üretici firmalar farklı Bakım yüzdeleri uygulamakta, bazıları “Katma Değerli Servisler” adı altında verdikleri hizmetlerin içinde Bakım ücreti almaktadırlar.

Bunun dışındaki en önemli konu “sektörel” olarak harcamaların belirlenmesidir. Burada özellikle “geliştirmelerin” hangi sektörlerde ağırlıklı olarak yapıldığı, ne tip sektörel çözümlerin pazar tarafından istendiği gibi önemli bilgiler karşımıza çıkıyor olacaktır.

Sonuç olarak bu şekilde EAS pazarını değerlendirdiğimizde ne kadar yüksek bir potensiyel olduğunu gördüğümüzde şaşıracağımız bir rakkamla karşılacağımız, “standart paket yazılım” olarak adlandırdığımız bölümün ne kadar yüksek bir pazar potensiyaline sahip olduğunu ve hangi sektörlerin neye ihtiyacı olduğunu göreceğimiz bir araştırma ortaya çıkacaktır.