ERP Komitesi
tarafından kurumsal çözüm üreticileri, kullanıcıları, yönetim danışmanları,
akademisyenler ve medya temsilcisi olan tüm üye profillerine yönelik olarak 9
Nisan Perşembe günü düzenlenen Networking etkinliği ve aynı zamanda ERP
Komitesinin 3. yaş günü kutlamasının ardından Okan Üniversitesi Akademisyen
üyelerimizden Sn. Dr. Batuhan Kocaoğlu 'nun düşünce ve yorumlarını paylaştığı
röportajı yayınlıyoruz.
ERP komitesi ciddi sayılabilecek bir katılımla, varlığını ve büyüyen olumlu yapıcı gücünü 9 Nisan’da gösterdi. Başlangıç kısmını kaçırsam da, yemeğin ilerleyen saatlerinde gördüğüm kalabalık ve ilgi gerçekten motive edici idi.
Dünyada
benzeri olduğunu sanmadığım bu oluşum, başta sevgili dostumuz, arkadaşımız,
koordinatörümüz Göker Bey’in gerçekten sıra dışı çabası ile, bugünlere geldi. Adını
sayamadığım, genelde kendi özel zamanlarından ayırarak, destek veren diğer
arkadaşlarımızı da teşekkür etmek lazım. Elimden geldiğince, ben de bir şeyler
yapmaya çalışıyorum. Diğer üyelerimizin de destekleriyle, çok iyi bir noktaya
gelmekteyiz.
ERP gerçekten
ilginç bir konu. Genelde 2 taraf var. “Müşteri” firmanın işleri büyüyor, takip
edeceği kalem sayısı artıyor, bazen müşteri veya tedarikçisi de baskı yapabiliyor
ve kurumsal yazılımlara yöneliyor. Yani her şey normal, güzel. Diğer tarafta, yazılımdan
öte artık “teknoloji firması” haline gelen, ERP üreticilerinin gerçekten çok
güzel çözümleri var; projelerde sahip olma maliyetleri eski yıllara göre
azalıyor; Internet, cloud, veri ambarları, akıllı gözlükler havada uçuşuyor. Buraya
kadar her şey güzel. Ama ne oluyorsa, bu iki firma bir araya gelip projede çalıştığında,
işler çoğu zaman planlandığı gibi gitmiyor. Zaman ve maliyet açışından
neredeyse tüm projeler bütçesini aşıyor, bazı projeler hiç devreye alınamıyor,
bazıları devreye alınıyor ama verimsiz kullanılıyor, dökümantasyon çoğunda yok.
İki tarafın da haklı, haksız olduğu noktalar muhakkak. İşi enterasan yapan
bence bu. Ve bu durum sadece Türkiye’de değil , dünyada da böyle.
10 yıllık aktif ERP kullanıcısı ve müşteri proje
yöneticisi olarak, analiz, geliştirme gibi çalışmaların içinde bulunmam ve
diğer yandan da devam eden akademisyen kimliğimle yaptığım çalışmalar, bunları
oldukça iyi gözlemleme fırsatı bana sundu; sunmaya devam ediyor.
Diğer
taraftan projelere başarı kriterleri koymanın, ölçmenin ve geçiş sonrası
projelerin etkinliğini belirmenin, işletmelerin ihtiyaç duyduğu konular
olduğunu düşünüyorum. Bu aşamada da, doğru iş modelleri ile, yapacak çok şey
var.
İleride
gelinmesi gereken nokta “oyunun kuralları koymak” ve “sınırlarını çizmek”
olmalı aslında. Peşinden de “denetlemek”. Burada da, komite katılımcılarının
sunacağı bilgi paylaşımları temel olacağı için, benzeri görülmemiş bir uzlaşı
olacağını ümit ediyorum.
Büyüyoruz,
ama yavaş yavaş, düşüne düşüne, inceleye inceleye, paylaşa paylaşa…